13 Temmuz 2010 Salı

Özet Bir Günün Özeti


Yatağa giriş saatim hava aydınlandıktan sonra oluyor genellikle.Geceleri oldum olası gündüzlere tercih etmişimdir.Yalnız 5-6 gibi uyuduğum, onbir gibi kalktığım için pek keyifli uyandığım söylenemez.Bazen o kadar ki "Bugün de kalktık, ne olacaksa." dediğim bile oluyor.Bir gayem de olmadığından neşeyle sıçrayamıyorum yataktan.Bu sabah normal uyandım.Kalktım, ekmeğin arasına domates, peynir koyup tvnin karşısında kahvaltımı yaptım.Sonra hemen balkona çıkıp Biz İnsanlar kitabımı bitirdim.Rus romanı okumayalı bayaa olmuştu.Yine bir solukta okunan kitaplardan.Bu sefer ki biraz farklı.Komünizmi övmek şöyle dursun, yeriyor.Devrim sonrasında burjuvaların çektiklerini, her sistemde insanın insan olduğunu anlatıyor.Kızıllar arasında da kendi çıkarını gözedenleri anlatıyor.Aşk da var işin içinde.Kitabın sonunda büyük aşk bitiyor, kahraman ölüyor.Mutlu bir sonu yok yani.Son sayfayı da okuduktan sonra kalkın ciltli kitabı bacaklarıma koyuyorum.Babam vermişti, onu düşünüyorum bir an.Sonra sayfaları hızlıca tıırrtt diye baştan sona gezdiriyorum.Oh mis gibi eski kitap kokusu.Eskiden olsa kesin gözyaşları içinde tamamlardım.Seviniyorum öyle olmadığına.İki sandalyeyi birleştirmişim, yatar pozisyona geçmişim.Babam "Kıçında çivi var bu kızın, dik oturamıyor, devriliyor hemen." der.Temmuz ortasında çoraplarımı çekmişim yine,şortum uzun, tam bir Arap Kadri gibi görünüyorum.Çoraplarımı azıcık sıyırıp lastik izlerinin bıraktığı yerle oynuyorum dalgın dalgın.Kalkıp saksıya ektiğimiz soğanlardan koparıp ağzıma atıyorum.
Ablamlara cdlerin yerleştirilmesi için yardım ediyorum.Kaan artık ayaklanmaya başladığından evde değişiklikler yapılıyor.Sehpanın köşelerine korumalar takılıyor.Kaan birini söküp ağzında geveliyor.Scognamillo'nun Dehşet Kapıları'nda Poe'nun Kabusları kısmını okuyorum.Alkol komasıyla sona eren kısacık bir yaşam, ardında onca güzel öykü ve şiir.Melih Cevdet Anday'ın nefis çevirisiyle Annabel Lee'yi ilk defa ilkokuldayken duymuştum.Elif'le bayılmıştık, tekrar tekrar okuyup ezberlemiştik.Şimdi Elif'le hiç bu tür şeyler yapmıyoruz.Poe 13 yaşında evlenmiş ve karısını kısa bir sürede kaybetmiş.Ona ithafen yazılmış çok güzel bir aşk şiiri.
Evde Süpürge falan yapacaklarından aldın Kaan'nı dolaşmaya çıktık.Arabasını sürerken üstten gördüğüm sadece bembeyaz bacaklar ve minicik ayaklardı.Kulağımda müziğim, hafif esen rüzgar, sallanan ayaklarıyla Kaan...Parka gittik.Hava hala sıcak olduğundan lojmanda kimsecikler yoktu etrafta.Ağaçların altında salıncağa bindik.Hızlandıkça hoşuna gidiyor, kahkahalar atıyordu.Ellerimle düşmesin diye göğsünden tutuyordum.Minicik kalbinin pıt pıt atışını duyuyordum.Küçücük, dünya tatlısı bişey yanımdaydı ve beraber çok iyi vakit geçiriyorduk.O dakikalarda yeryüzünde bulunan en mutlu, huzurlu insanlardan biri olabilirdim.Üstüne çimenlerde çıplak ayakla da yürüdük.Sonra benim belim ağrıdı eğilmekten.O kadar küçük ki ellerinden tutmak için L şeklini almak gerekiyor.Odama geçip müzik dinledim, Algı Kapılarına tekrar başladım.Sıkıldım yazmaktan, kısa keseceğim.Yarım bırakmayayım.Hayatımda hiç başladığım birşeyi yarım bırakmadım(ahahaha yalanımı yiyiim).
Kaan uyutulurken ben de kestireyim biraz dedim.O olmuş iki saat.Kalktım, bir süre evde paletlerle gezdim.Denizi özledik ailecek.No country For Old Men'e takıldık Atv'de.Atv'de iyi bir film yayınlandığına inanamadım.Yine karanlıkta bekleme sahnesinde acaip gerildim.Bilgisayarın başına oturup Facebook, gazete, twitter, kariyer net vb. dolanıp durdum.Yemekleri dolaba kaldırırken "hareketlerimizi hiç düşünmeden yapıyoruz, otomatik" diye düşündüm.Buzdolabının kapağı uzun bir süre açık öylece daldım gittim.Balkonda üşüdüm ama iyi geldi çıkmak.Kitap okurken nasıl anlayabildiğime, kafamda canlandırabildiğime, onu takriben bir sürü başka yere sürüklendiğime şaştım.Sonra güldüm kendi kendime.Yine üç yaş düşüncelerim ve ben.
Evde geçen sıradan bir yaz günü ve gecesi.Bakıyorum da, hayat bana cömert, sağolsun.
Arab Strab güzel bir grup, kulağımda o var.
Not:Fotoğraftaki bonsaim geçen sene öldü.Dört sene boyunca onu oradan oraya taşıdım.Bakması gerçekten çok zevkliydi.Budamak, konuşmak...Bi gün kendime ait bir evim olunca tekrar bakacağım.
İyi geceler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder