7 Temmuz 2010 Çarşamba

B.'den Kalan Çoraplar


Çok sevdiğim, bunu ona tam olarak belli edemediğim bir arkadaşım vardı.Tahmin ediyordu belki de.Ne zaman ve neden bağlarımız koptu artık hatırlayamıyorum bile.B.'yi daha lisedeyken tanımıştım.Aslında küçük olan İzmit'te ilginç gelirdi insanlara.Kıvırcık saçları ve dev favorileri neredeyse tüm yüzünü kaplardı.Bana ilginç gelen tipi değildi tabii ki.Ne kadar yakın olursak olalım o hep kapalı kutuydu.Hiçbir kızla görmemiştim.Okulla alakası yoktu.F. en yakın arkadaşıydı.İstanbul'a gitmek bizim için macerayken onlar sürekli giderlerdi.Okuldan kaçtığında defterini yola atardı tüm gün fazlalık olacak bu şimdi diye.Biz üniversiteye girdik, o össye girdi sürekli.Bir süre sonra onu da bıraktı.
İstanbul'da bir dönem ünlü bir ressamın (adını hatırlamıyorum ama kuşlarıyla ünlüydü) Cadde'deki ev gibi atölye gibi kullandığı bir yerde kalıyorduk.Adamın bundan haberi yoktu tabii.Sadece yeğeni orada kalıyor sanıyordu.Çok güzel günler geçiriyorduk.B.'de sık sık İzmit'ten gelip günlerce kalıyordu.B. sadece alkol almıyordu.Yakın, zengin bir arkadaşının doğum gününe gitmişti.Hediye ne almıştı hatırlamıyorum ama mütevazı birşeydi.Sabah "Nasıldı gece?" dediğimizde anlattı.Herkes çok artist, pahalı hediyeler almıştı.Kız anlamış bunun utandığını, aşırı tepki vermiş: "Ayy B. hayatımda aldığım en güzel hediyee" demiş iyi niyetinden.B.'nin bütün neşesi kaçmış."Çok sinirlendim; gittim bir köşeye, vurdum kendimi portakal suyuna" demişti, gülüşmüştük; bize de sinirlendi.Ağız dalaşına girmeye bayılırdı zaten, söylenip durdu.
B. belayı çeken adamlardandı.İzmit'ten yanımıza otostopla gelirdi.Her geliş macera.Gişelerde bir adam bırakmış bunu.O sırada polis pişmaniye satan adama bağırıp çağarıyor.B. de dalgın onları izliyor.Polis gelmiş:"Ne bakıyorsun lan!" diye buna ana avrat düz gitmiş.Jandarma gelip "Ne bağarıyorsun çocuğa" demiş, ilgilenmiş B. ile.Gaza gelmiş jandarma, nereye gideceğini sormuş.Bir yolcu otobüsünü durdurup bindirmesi yetmezmiş gibi şoföre de" Bu çocuk benim himayemde ona göre." falan demiş.
Otostop çektiği bir başka adam buna asılmaya başlamış.Anlamamış ilk önce.Sonra bakmış adam bacağını tutuyor ikide bir.Trafik sıkışınca inmiş sinirle arabadan.Bir tır şoförü ne olduğunu sormuş; bu da böyle böyle demiş.Adam levyeyi kapmış "Gösteririm ben o o çocuğuna" diyip aşağıya inmiş.B. dil dökmüş, değmez abi demiş de tırcı vazgeçmiş.Hep beraberken de B.'nin başına abuk sabuk olaylar geldiğinden "atıyor" demezdik asla.Yalan söylemezdi zaten.Pek.
Bir ara öğlenleri bu evden kayboluyordu.Dönünce hiç tanıştırmadığı sevgilisiyle olduğunu söylüyordu.Kız yine g.tünde etek giymiş, B.'yi uyuz etmişti.F.'yi epey zorladım gerçekte ne yapıyor diye.B. aslında namaza gidiyormuş o vakitler.
Evde yalnız olduğumuz bir gün," Nadoş ya anneme hediye almak istiyorum, Kadıköy'e gidelim mi?" dedi.Gittik, dolanıyoruz aylak aylak.Arka Oda'nın bahçesinde ben biramı, o meyve suyunu içtikten, kaplumbağalarla eğlendikten sonra tekrar sokaklara döndük.İşportada rengarenk diz hizasında çoraplar vardı."Anneme acaip yakışır bunlar" dedi.Üç çift seçtirdi bana, birini uzatıp "Al bu senin" dedi.Çorapları hala saklarım ama B. yok, kayboldu.Umarım başını belalara sokmamıştır.Umarım bir gün karşılaşırız.
Bu yazıyı yazarken Therapy?den Diane'i dinliyorum çünkü B. bu grubun gerçekten hastasıydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder