4 Mayıs 2011 Çarşamba

sis



Gri gök-yüzü. Gri iç-yüzü. Her yerini saran yalnızlık korkusu. Korktukça koyulaşan grilik. Söylenen, verilen sözler. İnanma ihtiyacı. Her seferinde daha çok inanma isteği, her seferinde daha çok kandırman kendini. Ne çabuk büyümüş, ergenliğine gelmiş yalnızlığın. Eskisi kadar sevmiyorsun onu. Evden ayrılsın artık istiyorsun. Hatta ölsün, gebersin, siktirsin gitsin diyorsun. Ama hep yanında olan sadece o. Artık kim olduğunu bilmiyorsun. Asla sonlanmayan planlar yapıyorsun. Yalnızlığın olgunlaştıkça sen küçülüyorsun. Saçma bir rekabet aranızda. Onu alt edeceğim diye iyice küçülüyorsun. Neler neler söylüyorsun başkalarına. Günün sonunda sen utanmış, o kazanmış karşılıklı oturuyorsunuz. Şimdi o ebebeyn, sen çocuk olmuşsun.
Bu yazıyı yazarken The Assassination oF Jesse James'in soundtracki azıma sıçıyordu. İyi günler.